GÜNEŞTEN KORUNMA

COLLASEL- WELLNESS APPROACH

Cildin gençliğini ve esnekliğini korumak söz konusu olduğunda güneş, bir düşmandan çok bir dosttur. Hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan 30 veya daha yüksek faktörlü, geniş spektrumlu bir güneş koruyucu uygulamak ve her iki saatte bir tekrar etmek altın kuraldır. Bu uygulamayı ciddiye almamızın bir başka nedeni de bilgisayar ekranlarının önünde saatlerce vakit geçirmekten kaynaklanan mavi ışığa maruz kalmaktır. Güneşten gelen ultraviyole radyasyon, zaman içinde cildin sağlıklı yapısını korumak için çok önemli olan, cildin özünde bulunan kolajen ve elastine zarar verir.

Yaşlanma Karşıtı Süper Güçler

Cilt bakım rutininin parçası olarak sadece iki yaşlanma karşıtı bileşen seçecek olsaydık, bunlar C Vitamini ve Retinol olurdu. Güçlü bir antioksidan olan C Vitamini, çevresel hasarları önler ve güneşten daha fazla korunma sağlamak için güneş koruyucularından önce uygulanabilir. Fakat AHA'lar ve BHA'lar gibi diğer asitlerle birleştiğinde tahrişe neden olabilir. Bu yüzden Astaksantin, C vitaminine daha yumuşak bir alternatif olarak önerilmektedir. Aynı zamanda C Vitamini, tatlı su mikro alglerinden gelen oksidatif hasarı önlemede 6000 kat daha güçlü olduğu tahmin edilen bir antioksidandır. UV'ye fazla maruz kalma, hava kirliliği ve kötü beslenmeden kaynaklanan serbest radikallerle savaşır.


Retinol, hücre yenilenmesini ve kolajen üretimini hızlandırdığı için gözle görülür yaşlanma belirtileri üzerinde harikalar yaratır, ancak cilt tarafından her zaman kolay tolere edilmez. A vitamininin bir türevi olan Kore harikası Bakuchiol ve retinoid ailesinin bir parçası olan Hydroxypinacolone Retinoate (HPR) gibi bazı alternatiflerin daha hafif olduğu düşünülmektedir.

Peptitler, kolajen ve elastin üretimini destekleyen ve yapı taşları protein olan bir amino asit grubudur. Su kaybını önlemeye yardımcı olmak ve daha sıkı bir cilt elde etmek için çalışırlar. Hücreleri uyararak iyileşme ve yeni kolajen üretme mekanizmalarını harekete geçiren, haberci gibi çalışan proteinler, büyüme faktörleridir. Bunun sonucunda cildin sıkılığı ve elastikiyeti artar.

Hyaluronik asit, nemlendiricilerin içinde bulunan maddelerin yıldızıdır. Bol su içmenin cildin elastikiyetini korumaya yardımcı olduğunu biliyoruz. Tıpkı vücudumuzu, su içerek nemlendirdiğimiz gibi, cildi esnek tutmak için ve nemi cilde hapsetmek için topikal hyaluronik asit ürünlerini kullanabiliriz. Cilt bu maddeye iyi tepki verdiği için, anında farkı hissedip, sağlıklı ve dolgun bir cilde sahip olursunuz. Hyaluronik asit, makyaj altına kullanım için de ideal bir bazdır.