KOLAJEN KULLANIMINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Kolajen cilt, saç, tırnak, kemik ve tendonlar dahil olmak üzere vücudun bağ dokusunda bulunan bir proteindir. Dokuların sağlamlığını ve bütünlüğünü korumada önemli bir rol oynayan kolajen, insan vücudunda en çok bulunan protein olarak bilinir. Yaşlandıkça vücudumuzda daha az üretilir ve bu da kırışıklıklar, saç incelmesi, kemik zayıflaması gibi vücutta bazı belirtileri ortaya çıkarır. Bu belirtilerin oluşumunu yavaşlatmak için takviye ve destek oldukça önemlidir. CollaSel, vücudunuzun aradığı bu desteği fazlasıyla sağlar.
Günümüzde kullandığımız ürünlerin içeriğinden dolayı, bu proteini yakından tanıyor olsak da hâlâ hakkında bilinenler eksik ya da yanlış̧ olabilmektedir. Haydi gelin bu konu hakkında doğru bilinen iki yanlışa açıklık getirelim!
Kolajen bir hormon mudur?
Hayır değildir! Kolajen, uzun amino asit zincirlerinden, özellikle glisin, prolin, hidroksiprolin ve arjininden oluşan bir proteindir. Fakat son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalara göre, bu değerli proteinin vücutta iki farklı hormon üzerinde olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Bunlardan ilki, yoğun açlık duygularından sorumlu olan ghrelin hormonudur. Kolajen desteği ile açlık hissini bastırarak, daha uzun süre tok kalınabileceği gözlemlenmiştir. İkinci hormon ise, stres hormonu olarak da bilinen kortizoldür. Kortizol hormonu; obezite, kalp hastalığı, diyabet ve gastrointestinal problemler dahil olmak üzere çok sayıda kronik durumla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca çok fazla kortizol, cilt sağlığını olumsuz yönde etkileyerek, erken cilt yaşlanması, kuruluk, donukluk ve çatlaklar gibi bir dizi soruna neden olabilir. İşte tam da bu noktada kolajen hızla devreye girmektedir. Araştırmalara göre kolajen, kortizolün cilt üzerindeki zararlı etkilerini engellemiştir. Yani, bu protein kortizole karşı koruyucu bir etki sergileyebilir, çeşitli kronik hastalıkların riskini azaltabilir ve daha genç görünen bir cilt sağlayabilir.
Kolajen sadece ciltte mi bulunur?
Sadece ciltte değil, aynı zamanda kaslarda, kan damarlarında, göz bebeklerinde, bağırsakta, omurlar arası disklerde ve dişlerin dentininde de bol miktarda bulunur. Bu protein, sağlam ve sağlıklı bir yapıyı korumak için her kan damarında önemli bir rol oynar. Kan damarlarının orta ve dış tunikasında bulunan bu protein, kan akışının iyi olmasına yardımcı olur.
Gözlerimiz hem lifli hem de jelatinimsi yapılı bir dokudan oluşur ve güçlü gözlere sahip olmak için kolajen takviyesi önemlidir. Birçok hayvanda doğal olarak bol miktarda bulunur. Kolajen kadar önemli bir başka yaşlanma önleyici besin maddesi ise hyaluronik asittir. Bu iki yapı, vücudumuzu güçlü tutmak ve korumak için birlikte çalışır. Bu proteinler, vücudumuzda "fibroblastlar" adı verilen küçük hücreler tarafından yapılır ve daha sonra cildimizin en derin tabakasında, göz dokularımızda, eklemlerimizdeki bağ ve tendonlarda birikir.
Bu bilgilerin ışığında gıda, sağlık, kozmetik gibi sektörlerin tercihi olan CollaSel'i formülünüze güvenle ekleyebilir, tüketicilerin doğal protein ihtiyaçlarını karşılama arayışlarında onlara yardımcı olabilirsiniz.